Tembel Çiftçi Okuma Masalı

tembelcftcBir çiftçi sürekli olarak, kış mevsiminin habersiz geldiğinden şikayet edip dururmuş, Yazdan kalan işlerini bitiremeden, karların yağıp her şeyin üzerini kapattığını düşünürmüş hep. Düşünmekle kalsa iyi, dışarı çıkıp da karları görünce çok kızar ve şöyle dermiş; “Ey zalim kara kış! Sen mevsimlerin en çirkinisin! Habersizce gelip işlerimi yarım bıraktırıyorsun. Biraz daha geç gelsen de, su işlerimi bitirsem olmaz mı? Bari hiç olmazsa geleceğini haber ver!..”

 

Oysa çiftçi bu düşüncelerinde pek de haklı değilmiş. Çünkü sürekli olarak; “Nasıl olsa havalar henüz sıcak,” diyerek işlerini ağırdan alırmış.

 

Bir gün çiftçi, yine her zamanki gibi kışa lanetler okuyormuş. Birden bir ses duyup irkilmiş. “Yeter artık!” diyormuş ses. “Ben, senin her gün söz saydığın kış mevsimiyim!”

 

Çiftçi sağa sola baktığı halde sesin geldiği yeri bulamamış. Birisinin kendisine şaka yaptığını zannetmiş önce. Fakat bir insan sesi olamayacak kadar etkili bir sesmiş duyduğu. Daha bir kulak kabartmış. “Bak arkadaş!” diyormuş ses. “Bıktım senin şikayetlerinden. Tembelliğin sebebiyle işlerini yetiştiremiyor, sonra da beni suçluyorsun. Hiç iyimser bir insan değilsin. Beni rahatsız ettiğin yetmiyormuş gibi, kendini ve çevreni de mutsuz ediyorsun. Her sonbahar mevsiminde birkaç haberci yollayıp, geleceğim zamanı bildiriyorum. Ama senin bunları gördüğün mü var. Önümüzdeki sonbahar yine haberciler yollayıp geleceğim zamanı bildireceğim. Onları görmeye ve duymaya çalış! Sonra da fazla konuşma, tamam mı?”

Sponsorlu Bağlantılar

 

Çiftçi donup kalmış. Bir yandan da sevinmiş bu duruma. Kış mevsimine, artık habersiz yakalanmayacağı için içi rahatmış.

 

 

İlkbahar bitmiş sonra da yaz gelip geçmiş. Sonbahara girince, çiftçi kış mevsiminin habercilerini beklemeye başlamış. Ancak beklediği haberciler bir türlü gelmiyormuş.

 

Bir sabah kalktığında, her tarafın karlarla kaplı olduğunu gören çiftçi bağırıp çağırmaya başlamış. Kış mevsimi için söylemediğini bırakmıyormuş. “Hani,” diyormuş. “Sen gelmeden önce habercilerin gelecekti?.. Kara ve zalim olduğun kadar, bir de sözünde durmayan alçağın birisin sen!”

 

Çiftçi daha sözlerini bitirmeden kış mevsimi gürlemiş; “Şimdi beni iyi dinle!” demiş, “Söz verdiğim gibi, gelmeden önce habercilerimi gönderdim, ama sen tembel bir adam olduğun için onları göremedin. Dört hafta kadar önce, karşıdaki dağın zirvesine yağdırdığım kar aslında bir haberciydi. Yaşlı bir insanın kırlaşmış saçları gibiydi dağın tepesi. Akıllı bir adam olsaydın, gelmekte olduğumu anlar, tedbirini alırdın. Aradan birkaç gün geçtikten sonra, dağın zirvesine çok, gövdesine ise daha az yağdırdım karlarımı. Sen yine anlamadın. Her gün, dağın biraz daha aşağısına gönderiyordum karlarımı. Karlar dağı yavaş yavaş beyazlatırken tedbirini almalıydın. Havayı ise her gün biraz daha soğuttum. Gönderdiğim haberciler her seferinde, bak geliyoruz diyorlardı..”

 

Çiftçi yaptığı hatayı geç de olsa anlamış. Başını önüne eğip içeri girerken; “Ah, benim akılsız kafam!” diyormuş. “Kış mevsimimin gönderdiği habercileri nasıl da anlayamamışım!”