Çalınan Rüyalar Hikâyesi-Öyküsü
Sınıf öğretmeni, rüya konusunda bir araştırma yapıyordu. Bu yüzden de çocuklarla sohbet ediyor, ara sıra sorular soruyordu. İnsanın ruhunu dinlendiren rüyalar, özellikle küçükler için önemliydi.
Bir ara gülümseyip:
— Söyleyin bakalım, dedi. Bu gece ne gördünüz?
Çocuklara eğlenceli bir iş çıkmıştı. Hepsi bu işe hevesli görünüyordu. Oturdukları yerden, rüyalarını anlatmaya başladılar.
O haftaki rüyaların önemli bir bölümü, birçok kişinin öldüğü feci bir uçak kazasıyla ilgiliydi. Bir de bunalım geçiren emekli bir polisin, aile fertlerini, yol ortasında tabancayla vurmasıyla...
Öğretmen, en arkada oturan bir öğrenciye yaklaşıp:
— Ders boyunca elini kaldırmadın, dedi. Yoksa sen rüya falan görmez misin?
Küçük çocuk, biraz utangaç tavırlıydı.
Yanakları elma gibi pembeleşirken:
— Görüyorum öğretmenim, diye tebessüm etti. Ama benim rüyalarım birazcık farklı.
— Ne gördüysen onu anlat, dedi öğretmen. Aynı şeyleri görmen gerekmiyor.
Küçük çocuk, derince bir nefes alarak:
— Dün gece rüyamda dedemi gördüm, dedi. Köyümüzün yanındaki derede idik ve kocaman bir balık tutup eve götürdük.
Öğretmen, yaptığı çalışmayı, bir sonraki dersinde de sürdürdü. O hafta
Sponsorlu Bağlantılar
görülen birçok rüyada, petrol zengini bir ülkenin bombalanmasıyla ölen onlarca çocuk vardı. Diğer rüyalar ise, meşhur bir şarkıcının vurulması ve milli maçta bıçaklanan adamla ilgiliydi.
Öğretmen, çocukların ruhlarında fırtınalar estiren; onların saf ve temiz dünyasını, uyurken bile karartan bu korkunç rüyaları, büyük bir sabırla dinlemeye çalıştı. Daha sonra da, arkadaki öğrencinin yanına gidip, aynı şeyi bu sefer ona sordu.
Küçük çocuk, dışarıdaki karlı dağlara bakıp:
— Geçen hafta yirmi tane kuzumuz doğdu, dedi. Dün akşamki rüyamda, dağın yamacındaki pınardaydım. Kuzuları orada dolaştırdım. Bu arada çiçeklerle konuşup, gökyüzündeki kuşlarla yarıştım. Onlar gibi uçuyordum havada.
Öğretmen, bu farklı rüyalara hem şaşırmış hem de çok sevinmişti. Öğrencisiyle biraz daha konuşunca; çocuğun annesiyle babasının, diğer kardeşlerinin, hatta dedesinin bile aynı türde rüyalardan gördüğünü öğrendi.
Sonunda merak edip:
— Hep bu türden rüyalar görmeniz harika, dedi. Her biri bir film gibi âdeta... Bunları görmek için, yoksa gizli bir formül mü buldunuz?
Küçük çocuk, yine gülümseyerek:
— Dedem bunun formülünü söyledi, dedi. Evde televizyonumuz olmadığından, Allah bize bu güzel filmleri gösteriyor.