Gül ile Gelincik Okuma Masalı

Gül ile Gelincik

Bir varmış bir yokmuş. Evvel vakit yerinde, pireler tellal bireler kral iken sevimli mi sevimli, ak pak saçlı bir ninecik varmış. Bir bahçesi olduğundan herkes ona Çiçek Nine dermiş de, ninecik bile adını unutup gitmiş. Çiçek nine, bir gün güzelim bahçesine gene tohum ekme vakti gelmiş. Ninecik kalkmış, bulabildiği tüm çiçekleri ekmiş. Yalnız, gelincik tohumunu az geç bulmuş. Öbür çiçekler filizlenirken, küçük gelincik daha yeni ekilmiş. Gelir gelmez de yaygaraya uğramış:

- Ne biçim şeysin sen! Şu iğrenç, böcek gibi tohumlarını uzak tut benden! demiş gül. Gelincik:

- Ama, gül kardeş. Böcekler olmasa yaşayamazsın ki. Hem beni kıskanma. Sen paha biçilmez bir parfüm çiçeğisin,

Sponsorlu Bağlantılar

kokun harika. Bense yalnızca süste kullanırım, seninle boy ölçüşebilir miyim? Hiç sanmıyorum. Demiş.

 

Demiş ama gülün kibrini dindirmemiş bu. Sonunda kıskançlığından etrafa öyle yoğun koku yaymış ki, bu koku bir süre sonra rahatsız ettiğinden komşular Çiçek nineye şikayetçi olmuş. Zavallı Çiçek Nine ise sonunda gülü yerinden sökmüş. Aslında çöle atacakmış ama gönlü el vermemiş ki atsın! Sonunda bir yoncalarla dolu bir yere dikmiş. Gül yoncalarla arkadaş olmak istemiş ama yoncalar gülün kıskanç olduğunu bilirmiş. Gül yalnız kalmış. İşte böyle. Kıskanç olanın diğer bir kesin özelliği yalnız ya da yalnız kalacak olmasıdır, unutmayın.