Masal Oku, Masal Dinle

Kral ve Papağan Masalı

Bir varmış bir yokmuş bir zamanlarda ülkelerin başı olan bir kıralın çok sevdiği bir papağanı varmış. Kral ve papağan her gün sohbet edermiş, üzüntülerini gidermek için papağan elinen geldikçe şarkılar söyleyip kralı mutlu edermiş. Günlerden bir gün papağan kendi ülkesi Hindistan'ı ziyaret edip gelmesi için izin sormuş ama kral bu haberi duyunca üzülmüş,ama papağan tekrar geleceğini söylemiş ve ailemi çok özledim diye yalvarmış.

Kıral uzun süre sesiz kalmış, bir yandan papağana da acımış ve papağanın yanına yaklaşmış. Sana çok alışmıştım eğer seni göremesem hastalanırım git ama hemen dönmeni isterim, ve sana inanıyorum demiş.

Papağanda çok sevinmiş, sana söz veriyorum tekrar geleceğim diye vedalaşıp Hindistan'a yol almış. Sevinç içinde durmadan kanat çırpıp babamı annemi göreceğim onları çok özledim bir an önce ulaşsam diye hayaller kuruyormuş. Tam altı gün içinde evine ulaşmış, anne babasını ve akrabalarını görünce sevinçten ağlayıvermiş ve günün nasıl geçtiğini bile anlamamış. Artık ailesinden ayrılma zamanı gelmiş ama papağan ailesinden ayrılmak istemiyormuş, gittikten sonra kafeste olacağını da düşünmüş. Akrabaları da gitme deyip duruyormuş ama papağan ben tekrar geleceğimi söylemiştim asla yalan söyleyemem kralı da üzmek istemem demiş ve annesine yalvarmış anneciğim sen bana bir yol göster erken uçabilmem için hem de sözümü yerine getirmem için ne yapmalıyım deyip kafasını sallamış.

Anne papağan da yavrusunu okşayıp eh benim güzel yavrum şimdi beni iyi dinle. Bize yakın bir köyde bir ağaç var o ağacın meyvesinden herhangi bir yaşlı ihtiyar yerse yakışıklı genç delikanlıya dönüşür ya da genç güzeller

güzeli bir kıza dönüşür padişaha bu elmadan üç tanesini götür de ver bu değerli elmaları verirsen seni erken uçabilmen için kafesten çıkarır demiş. Bunu duyan papağan hemen kabul etmiş ve sabah erkenden kalkmış ailesi ile vedalaşıp üç tane elmayı alıp rüzgar olan tarafa uçmaya başlamış ve altı gün içinde saraya ulaşmış kral ile görüşmüş ve ona değrli elmaları uzatmış kral bu elmayı haysiyetli olduğunu öğrenince çok sevinmiş ve papağanı erken uçabileceği için söz vermiş ve elmalardan birini kraliçeye verip onu iyi saklamasını söylemiş diğerlerinide vezirine göstermek için bir tabağın içine koymuş ertesi gün o elmaları vezirine göstermiş haysiyetini söylemiş ama veziri kötü niyetliymiş bunu duyar duymaz içinden kıskanmış ve krala söylemiş siz bir papağanamı inanıyorsunuz önce bir öğrenmemiz gerekiyor demiş kıralda kabul etmiş ve veziri bir fırsat bulup bu elmaları zehirlemek istemiş sonunda niyetinede erişmiş elmaları zehirlemiş sonra kıralım artık bu haysiyetli elmaları sırını öğrenelim diyip hapisten iki mahsusu getirip meyveleri yedirmiş ikiside biter bitmez yere düşmüş ve ölmüş bu kötü olaydan sonra papağan zindana atılmış kıral ise cahile dönüşmüş günlerden bir gün kıral bir ihtiyar yaşlı adamı cahilliği sebebiyle öldürmek istemiş ve saklayan elmayı ona yedirmiş ama bu ihtiyar adam ölmek yerine yedikçe gençleşiyormuş sonunda yirmi yaşlı yakışıklı genç delikanlıya dönüşmüş bunu gören kıral vezirinden şüphelenmeye başlamış ve o tabaktaki zehiri iyice inceleyip vaziyeti örenmiş ve hemen papağanın yanına koşmuş ama papağanın cansız bedeni yerde yaptığını görünce hüngür hüngür ağlayıp vezirini ölüme mahkum etmiş.