Akıllı Kız ile Korkak Dev Okuma Masalı
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir ormanda analarıyla üç kızı yaşarmış. Bunların yaramaz bir tavukları varmış. Bu yumurtaları pazarda satarak geçimlerini sağlarlarmış.
Bir gün yaramaz tavukları eve dönmeyince, üç kardeş ormanın içinde kaybolan tavuklarını aramaya başlamışlar ama bir türlü bulamamışlar.
Ertesi gün en büyük kız, kaybolan tavukları bulmak için tekrar ormana yola çıkmış. Ormanın en ücra köşelerini, ağaçların altlarını aramış taramış. Önüne çıkan büyük çalılıkların arasına da bakayım derken, bir delikten aşağıya düşüvermiş.
Akşam olup büyük kız kardeş eve dönmeyince, anası ve diğer kardeşleri çok meraklanmışlar ama elden ne gelir gelden. Çaresiz sabahın olmasını beklemişler. Sabah olunca ortanca kız:
- Anne, ben ormana gidip ablamı ve tavuğumuzu bulup getireceğim, diye ormana yollanmış. O da ormanın en ücra köşelerini, ağaçların arasını aramış taramış. Karşısına çıkan büyük otların arasına bakayım derken o da delikten aşağıya düşüvermiş.
Akşam olmuş ama ormana giden kardeşleri ve tavukları eve dönmeyince, en küçük kız ile anası çok telaşlanmışlar.
Sabah olunca küçük kız:
"Anne, müsaade edersen ben ormana gidip kardeşlerimle tavuğumuzu bulup getireyim." demiş.
Annesi;
"Olmaz kızım! Bir de seni kaybedersem bir başıma ne yaparım?" diye kabul etmemiş. Ama en küçük kız çok ısrar edince, annesi izin vermiş.
En küçük kız, sabahleyin erkenden ormana yollanmış. Ormanın en ücra köşelerini, ağaçların arasını aramış taramış. Karşısına büyük otlar çıkmış. Büyük otların arasına bakayım derken o da delikten aşağıya düşüvermiş.
Meğer düştüğü yer, yer altında yaşayan bir devin eviymiş. Kurtulmak için sağa bakmış, sola bakmış ama çıkış yolunu bulamamış.
Hava kararıp akşam olunca, inin içinde göz gözü görmez olmuş. Tam bu sırada büyük bir gürültüyle dev çıkagelmiş. Küçük kızı görünce:
"Eğer uslu durursan, evime gideyim diye tutturmazsan, seni kızım yaparım. Yok eğer dediklerimi yapmazsan, seni de daha önce yakaladığım kazların ve tavuğun yanına yollarım!" demiş.
"İstediklerimi yaparsan, ben de senin kızın olurum." demiş küçük kız.
Dev, kızın istediklerini yapacağına söz vermiş. Sonra bir sofra hazırlayıp kızın önüne koymuş. Birlikte yemeklerini yemişler. Ertesi gün dev:
"Kızım, ben akşama doğru gelirim." deyip ormana gitmiş. masalsitesi.com
Dev gidince küçük kız, kapalı odada ne olduğunu merak edip kapının deliğinden içeri bakmış. Bakınca bir de ne görsün, kendi kız kardeşleri, elleri kolları bağlı duruyormuş! Küçük kız kapı deliğinden:
"Kardeşlerim, hiç tasalanmayın, sizi kurtaracağım!" diye seslenmiş. Sonra da ev işlerini yapmaya başlamış, bu arada da kardeşlerini nasıl kurtaracağını planlıyormuş.
Akşama doğru dev çıkagelmiş.
Sponsorlu Bağlantılar
Evin tüm işlerinin yapılmış olduğunu görünce, kızını çok sevmiş. Birlikte yemeklerini yemişler, sonra yatıp uyumuşlar. Günler böyle geçedursun, bu arada küçük kız, devin güvenini kazanmış.
Dev yine her zaman olduğu gibi sabah erkenden ormana gitmiş. Küçük kız da başlamış kapalı odanın anahtarını aramaya. Sonunda, devin dolabındaki anahtarı bulmuş. Küçük kız, hemen kapalı odanın kapısını açıp içeri girmiş.
Kardeşleriyle görüşüp, onlara planını anlatmış. Sonra, bir çuvalın içine büyük kardeşini koymuş, üstünü de giyeceklerle örtmüş.
Akşam, dev gelince yemeklerini yemişler. Sonra kız:
- Babacığım, köyde benim yoksul bir anam vardı. Çuvala biraz yiyecek, giyecek koydum. Ona götürüver, diye yolu tarif etmiş.
Dev giderken de: "Çuvalı anama hemen götür ama giderken sakın içine bakma yoksa kızın olmam!" demiş.
Dev, çuvalı sırtlayıp yola koyulmuş. Epey yürümüş. Sonra bir ağaç gölgesine dinlenmek için oturmuş. "Çuvalda bu kadar ağır ne var ki?" diye merak etmiş. Tam çuvalı açacağı sırada:
"Sakın çuvalı açma. Yoksa kızın olmam!" diye bir ses gelmiş. "Benim kızın gözleri amma da keskinmiş!" diye düşünmüş dev ve çuvalı açmadan tekrar yola koyulmuş.
Kızın evine varıp, kapıyı çalmış. Anası, devi görünce çok korkmuş. Dev:
"Ben kızının yanından geliyorum. Sana bu çuvalı gönderdi. İçinde yiyecek giyecek var." demiş. Kadın, kızını merak ettiğini söyleyince:
"Kızını hiç merak etme, onun rahatı yerinde, hiç sıkıntısı yok. Benim kızım oldu artık." deyip, tekrar evine dönmüş.
Aradan beş-on gün geçmiş. Küçük kız başka bir çuval bulup, ortanca kardeşini de çuvalın içine katmış.
"Dev baba! Anamın yiyeceği tükenmiştir. Şu çuvalı da ona götürüver ama sakın içini açıp bakayım deme!" demiş.
Dev, kızını üzmemek için o çuvalı da sırtlayıp yola koyulmuş.
Evinden epeyce uzaklaştıktan sonra çuvalın içindekini merak edip açacak olmuş. Tam bu sırada:
"Sakın çuvala bakma, yoksa kızın olmam!" diye bir ses gelmiş. "Kızım bu kadar uzaktan beni görebiliyorsa, kimbilir başka ne güçleri vardır!" diye korkup, çuvalı açmamış.
Sonra, tekrar yola koyulup doğruca kızın anasının evine varmış. çuvalı teslim edip, hemen evine dönmüş.
Evine geldiğinde, kızına: "Çuvalları açacağım sırada, bu kadar uzaktan beni nasıl görebildin?" diye hayretle sormuş.
Kız, hiç bozuntuya vermemiş: "Eğer çuvalları açsaydın, seni bir kaşık suda boğuverirdim!" deyince, dev çok korkmuş.
Devin çok korktuğunu anlayan kız:
- Şimdi ben annemin yanına dönüyorum, eğer arkamdan gelecek olursan, kendine ölümlerden ölüm beğen! diye devi tehdit etmiş. Sonra, tavuklarım da alıp, köyüne gitmiş.
Anne ve kardeşler birbirleriyle sevinçle kuçaklaşmışlar ve mutlu bir şekilde yaşamışlar. Dev ise hala korkusundan evinin dışına çıkamıyormuş.