Devekuşu Yavruları Okuma Masalı

devek1Bir gün, Anne Devekuşu yavruları için yiyecek bulmaya gitti. Yuvasına geri döndüğünde etrafa baktı, baktı. Ama yavrularını hiçbir yerde bulamadı!

 

Anne Devekuşu, yuvasının etrafını incelemeye başladı ve "Olamaz! Yerde aslan izleri var. Bu izler yuvama çok yakın!" diye bağırmaya başladı. Korkuya kapılan Anne Devekuşu, yavrularını bulmak istiyordu ve böylece aslanın ayak izlerini takip etti.

 

Ayak izleri ormana çıktı. Bir mağarada son buldu. Anne Devekuşu mağaranın girişine geldi ve içeri bakındı. Bir de ne görsün? Aslan'ın kollarında kendi yavruları vardı!

Anne Devekuşu; “Yavrularımla ne yapıyorsun?” diye bağırdı. “Onları hemen bana geri ver!” dedi.

 

Aslan başını kaldırdı ve hırladı; "Ne diyorsun sen? Bunlar benim yavrularım, görmüyor musun?" dedi.

Anne Devekuşu şaşkın biçimde karşı çıktı. "Hiç de öyle değil! Bunlar devekuşu yavrusu, ben de bir devekuşuyum sen ise bir aslansın!" diye haykırdı.

 

Aslan kafasını kaldırdı ve vahşi bir kükreme kükredi. "Öyle mi?" dedi. “O zaman sizinle aynı fikirde olan başka bir hayvan bulmakta zorlanmazsın. Sana meydan okuyorum! Benim gözlerime bakarak bunların yavrularım olmadığını söylecek herhangi bir devek2hayvan bul. O zaman ben de yavruları sana geri vereceğim.” 

 

Anne Devekuşu hızla ormana koştu. Her hayvana, bu korkunç olayı anlattı ve konuşmaları için çağırdı. Ama tüm hayvanlar aslandan çok korkuyordu. Onun gözlerine bakıp söyleyecek cesaretleri yoktu. Çünkü bu korkunç aslan onlara zarar verebilirdi.

 

Anne Devekuşu, Gelincik'in evine geldi ve üzgün hikayesini anlattı. Gelincik düşündü ve düşündü. Aklına bir

Sponsorlu Bağlantılar

fikir geldi.

 

Gelincik, ormanın derinliklerinde bir karınca tepesine gitmesi gerektiğini söyledi. Bu karınca tepesi o kadar yüksekti ki birçok hayvandan daha uzundu. O karınca tepesinin üstünde bir delik açmaya karar verdi. Delik karınca tepesinin arkasına çıkana kadar kazmaya devam etti.

 

Gelincik, Anne Devekuşu'na "Gün batımında ormandaki tüm hayvanları ve Aslan'ı bu karınca tepesine getir." dedi. 

 

Gelincik'in kazma işi bittiğinde tüm hayvanlar karınca tepesinde toplanmaya başlamıştı. Aslan'da sonunda geldi. Anne Devekuşu onlara Aslan'ın yavrularını nasıl kaçırdığını anlattı. Bunları dinleyen zebralar, antiloplar ve diğer tüm hayvanlar Aslan'ın tuttuğu iki yavruya şaşkınca baktı. Anne Devekuşu, Aslan'ın gözlerine bakarak bu yavruların devekuşuna ait olduğunu söylemek için, bir hayvana ihtiyacı olduğunu söyledi. Ama tüm hayvanlar yere baktı. Hayvanlar korkudan fısıltıyla bu yavruların Aslan'a ait olduğunu söylemeye başladı. 

deve3

 

Gelincik ise “Hiç tüylü yavrularla kürklü bir anne gördünüz mü?” diye bağırdı. "Aslan'ın kürkü var! Yavruların tüyleri var! Bu yavrular Devekuşu'na aitler!” dedi.

 

Aslan bu duyduğuna çok kızdı ona zarar vermek için üstüne atlamaya çalıştı. Ama Gelincik, karınca tepesine kazdığı delikten çoktan atlamıştı. Delikten aşağı düştü ve öbür taraftan çıktı. Kimse onu görmeden hızla ormana koştu. Aslan onu yakalamaya çalıştı ama Gelincik çok hızlıydı. Aslan, Gelincik'in peşinden tepeye çıktığında, iki yavru serbest kaldı! Tabii ki, doğrudan annelerinin açık kanatlarına koştular.

 

Anne Devekuşu iki yavrusunu da alıp yuvasına geri döndü. Diğer hayvanlarda oradan tek tek uzaklaşmaya başladılar. Karınca tepesinin arkasındaki deliği bilmeyen Aslan ise çok uzun bir süre deliğin önünde bekledi.