Doğuran Kazan Konulu Yazı

O gün Hoca'nın hanımının işi çokmuş; hanımı, evdeki kazanın yetmeyeceğini, komşusundan bir kazan istemesini söylemiş.

Hoca hiç oyalanmadan en yakın komşusunun yolunu tutar. "Selâmünaleyküm Ahmet Efendi."

"Aleykümselâm Hocam... Hayırdır inşallah?"

"Hayırdır, hayırdır... Bizim hanıma bir kazan daha lâzım oldu, bizimki yetmeyecekmiş..."

"Hemen Hocam, hemen getireyim..."

Hoca komşusunun kazanını alıp evine döner.

Kazanın işi bitince Hoca geri verme hazırlığına başlar. Bu arada komşusuna bir muziplik yapmak ister, kazanın içine küçük bir tas koyar. Komşusu kazanı alır. Baksa ki içinde bir tas!

"Hoca Efendi, kazanımın içinde senin tasın kalmış; alıver." Hoca, komşusunun şaşkınlığını görünce onu rahatlatır. "Komşum, o tas senin!"

"Nasıl olur?"

"Vallahi komşum senin kazan doğurdu!"

Sponsorlu Bağlantılar

Hoca'nın şaka yaptığını sanan komşusu, onun rahatlatıcı konuşmasından sonra doğum olayına inanıp tası da alır. Ne de olsa havadan gelen bir tas.

Bir süre sonra Hoca yine Ahmet Efendiden kazan istemeye gider. Komşusunun da keyfi yerindedir. Belki bu sefer de bir sahan doğurabilir kazanı! Hoca da mutlu bir şekilde evinin yolunu tutar.

Komşusu kazanının geri geleceği günü merakla beklemektedir. Ancak günler geçer, haftalar geçer, kazandan ses çıkmaz. Kazanın gelmesi gecikince komşu, Hoca’nın evinin yolunu tutar. Selâmlaşmadan sonra komşu asıl konuya girer:

"Hocam, bizim kazana ne oldu?"

"Başınız sağ olsun, kazan sizlere ömür..."

"Aman Hocam, hiç kazan ölür mü? Bu nasıl iş?"

Sakalını sıvazlayan Hoca, gülümseyerek komşusuna cevap verir.

"Seni uyanık seni... Geçen defa doğurduğuna inanmıştın da şimdi öldüğüne niye inanmıyorsun?"