Hayalci Çocuk Masalı

HAYALCİ ÇOCUK

Herkes bana hayalci çocuk der. Oysa onlar benim gördüklerimi göremiyorlar ki. Bakın 2 gündür neler oluyor.

 

Dün annem bana bir kardeşimin olacağını söyledi. Ben ona sordum:

            - Anne kardeşim nerde?

Annem gülerek karnını gösterdi. Birden gözümün önündeki perdem açıldı. Kardeşimi gördüm annemin karnında. Kardeşimin annemin karnındaki evini gördüm. Kardeşim ne kadar da rahat! Mutfak, banyo, yatak vs. her şeyi vardı kardeşimin. İki katlı bir villa gibiydi. Doğrusu kardeşim çok da sevimli bir bebekti.

 

            Annemin sesiyle kendime geldim. Annem bana:

             - Kızım, fırının içindeki yemeği çıkarır mısın? dedi.

            Ben “Tamam!” dedim ve mutfağa doğru koştum. Fırının içine baktım. Fırının içinde ejderhalar yemeği pişiriyordu. Ben yemeği şimdi nasıl alacaktım? Birden fırının kapağını açtım ve yemeği kurtardım. “Ben bir kahramanım!” diye bağırdım. Yemek bana teşekkür ediyordu. Ben daha çok gururlanıyordum. masalsitesi.com

            O gün benim banyo günümdü. Yemeği ejderhadan kurtardığımı duyan köpükler, beni krallar gibi yıkadı. Çok keyifliydim. Banyodan çıkmaya hiç niyetim yoktu ama çıkmak zorundaydım. Çünkü daha yapmam gerekenler vardı. Odama gittim ve giyindim. Hazırlandıktan sonra akşam yemeğini yemek için annem beni çağırdı. Yemek bana saygıyla selam veriyordu. Ben de başımla selamladım yemeği.  Yemekten sonra bende günü yorgunluğu vardı. Gidip uyumalıydım. Çünkü yarın beni yeni maceralar bekliyordu.  Annemle beraber odama geldik. Annem beni kocaman bir öpücükle uyuttu. Ben de kahraman gibi uykuya daldım.

 

            Sabah erkenden kalktım.  Kahvaltıyı yaptıktan sonra annemle birlikte doktora, kardeşimi görmeye gidecektik. Ben birden heyecanlandım. Acaba bizi hangi maceralar bekliyordu? Kaldırımda kırmızı ışıkta bekliyorduk. Birden önümüzdeki su kanalının içindeki sesleri duydum ve bakınca

Sponsorlu Bağlantılar

timsahları gördüm. Çok korktum. Hızlı olmalıydım. Yoksa timsahlara yem olabilirdik. Kocaman ağızlarını açmış bizi bekliyorlardı. Ve sonunda yeşil ışık yanmıştı.  Korka korka yürüyordum. Bir tanesi ayağıma atıldı. Eğer fark etmesiydim ayağımı kaptırıyordum. Su kanalını geçince derin bir nefes almıştım.  Bu sefer kendimi kurtarmıştım. Çok mutluydum.

 

            Sonunda hastanenin kapısından içeri girdik. Annem gibi karnında bebekleri olan anneler vardı. Acaba o bebeklerin evi nasıldı? Biraz bekleyince sıra bize gelmişti. Doktor amca bizi odaya çağırdı. Doktor amca bir alet ile annemin karnının üzerinde gezdiriyordu ve küçük bir ekrandan kardeşime bakıyordu. Çok merak ettim: Ben de bakacağım, dedim. Doktor amca izin verdi. Bebek bir sağa bir sola hareket ediyordu. Doktora sordum: Acaba içeride müzik kutusu mu var? Çünkü müziksiz dans edilmez ki! Doktor bir kahkaha patlattı. O da fark etti benim zeki olduğumu. Annem de gülüyordu. Demek ki ben gerçekten çok zekiyim. Bir kahraman kadar. Doktor kardeşimin iyi olduğunu ve dört ay sonra doğacağını söyledi.

 

            Eve geldik. Doktor amcaya söz verdiğim gibi anneme ev işlerinde yardım ettim. Akşam yemeğini yedik ve birlikte sofrayı kaldırdık. Sonra ben odama gittim. Biraz masal okudum, biraz da hayal kurdum. Annem yine, her akşam olduğu gibi, beni öptü ve ben timsahları düşünürken uyumuşum. Gece susuzlukla uyandım ve su içmek için mutfağa gidiyordum. Annemlerin odasının önünden geçiyordum. Annem gülüyordu. Babam da konuşuyordu. Anlaşılan sohbet ediyordu. Ama garip bir şeyler vardı. Kapının altından parlak ışık geliyordu. Acaba babam sihir mi yapıyordu. “Hokus” diye bir söz duydum. Birden gözümün önüne sihir sahneleri geldi. Ya babam annemi testereyle kesiyorsa. “Anneee” diye bağırdım ve kapıyı açtım. “Bırak annemi!”… Annem ile babam yatakta sohbet ediyordu. Şaşkın şaşkın bana bakıyordu.  Çok utanmıştım. “Annemi kesiyorsun sandım.” baba. Babam:

 

- Gel buraya yaramaz, dedi babam. Annene dün izlediğim sihir gösterisini anlatıyordum.

Ben hatamı anladım. Odama doğru giderken:

- Bu kadar hayal yeter! Artık gerçekçi olmalıyım, dedim.

Mervenur AKIL