Paylaşılamayan Padişah Kızı Okuma Masalı

Vaktiyle üç arkadaş varmış. Bu üç arkadaşın üçü de bir padişahın kızına âşık olmuşlar. Fakat hiç birisi de diğerine, padişahın kızma âşık olduğunu söylemezmiş.

Bir gün hep bir arada otururlarken, artık evlenme zamanlarının geldiğini ve bunun için de para kazanmak gerektiğinden bahsetmişler. Bunun üzerine o gün, para kazanmak için her biri ayrı tarafa gitmeye ve iki sene sonra da aynı yerde buluşmaya karar vermişler ve ayrılmışlar.

İki sene geçtikten sonra çocuklardan biri, buluşacakları yere gitmek İçin yola çıkmış. iki sene içinde yüz lira kazanmış. Yolda bir pazara rastgele girmiş. Pazarda bir adam:

- Yüz liraya bir ayna! diye bağırıyormuş. Çocuk merakla aynacının yanına giderek:

- Aynacı bu ayna niye bu kadar pahalı? diye sormuş. Aynacı da:

- Bu aynaya baktığın zaman istediğin her hangi bir kimseyi derhal görürsün, bunun için pahalıdır, demiş.
Çocuğun aklına birden sevdiği kız gelmiş ve cebindeki yüz lirayı vererek aynayı alınış, yoluna devam etmiş.

Öteki çocuklardan biri de iki sene zarfında yüz yirmi lira kazanmış ve buluşacakları yere gitmek üzere yola çıkmış.

Yolda bir pazara rastgelmiş. Pazarda bir satıcı:

- Yüz yirmi liraya halı satarım, diye avaz avaz bağırıyor muş. Çocuk gezerken halıcının yanma yaklaşmış:

- Amca bu halı neden bu kadar pahalı, demiş. Adam:

- Bu halının üzerine bindiğin zaman istediğin yere bir kuş gibi uçup gidersin, bunun için yüz yirmi liradır, diye cevap vermiş.

Üçüncü çocuk da yüz lira kazanmış ve bu yüz lira ile bir limon almış. Fakat, yüz lirayı vermek çocuğa evvelâ ağır gelmiş. Satıcının;

- Bu limonu kime koklatırsan derhal dirilir, sözü üzerine, parayı vermiş ve limonu almış, yola koyulmuş,

Evvelce kararlaştırdıkları yerde buluşmuşlar. Çocuklardan birisi:

- Eee... Bakalım çocuklar, hepimiz kaçar para kazandığımızı söyleyelim, demiş.

Birinci arkadaş:

- Ben yüz lira kazanmıştım, gelirken bu yüz lira ile bir ayna aldım. Çünkü bu aynada her kimi istersem kolayca görebileceğim, demiş, ikinci arkadaş:

- Ben de yüz yirmi lira kazanmıştım, bu para ile bir pazardan şu halıyı aldım.

Sponsorlu Bağlantılar

Bu halıya binince kimin yanına gitmek istersem kuş gibi uçar giderim, demiş, üçüncü arkadaş:

- Ben de yüz lira kazandım. Bu para ile bir limon aldım. Her hangi bir ölüye bu limonu kesip koklatırsam dirilecektir, demiş. Bir az sonra, son iki arkadaş birinciye dönerek:

- Haydi, senin aynaya bakalım, kimi göreceğiz, demişler. Hepsi birden aynaya bakmışlar. Üçü de, âşık oldukları padişahın kızını cenazesi hazırlanırken görmüşler. Bu manzara karşısında hepsi telâşa düşmüşler ve halının sahibine:

- Haydi, senin halıya binelim de kızın evine gidelim, bakalım sahiden ölmüş mü, demişler.
Üç arkadaş halıya binmişler ve bir anda saraya gitmişler. Bir de bakmışlar ki kız hakikaten ölmüş yatıyor. İlk iki arkadaş limonun sahibine dönerek:

- Limonu kes de, kıza koklat, bakalım dirilecek mi, demişler. Çocuk limonu kesmiş ve kıza koklatmış. Kız hemen dirilmiş. Çocuklar, kızın canlandığını görünce, aralarında kavga, etmeye başlamışlar. Biri:

- Benim aynam olmasaydı, kızın öldüğünü göremeyecektik, demiş. Öteki:

- Ya benim halım olmasaydı, kızı mezara götürmeden evde bulamayacaktık demiş.

Üçüncüsü de:

- Benim limonum olmasaydı, kızı diriltemezdik ya,  demiş. Kızı paylaşamamışlar ve hâkime danışmışlar. Ayna sahibi:

- Evvelâ benim aynada kızı gördük, bunun için kızı ben isterim, demiş. Halı sahibi:

- Benim halımla kızın evine gittik, kızı herhâlde ben almalıyım, demiş. Öteki çocuk da :

- Limonum olmasaydı, kız mezara gidecekti, demiş. Bunun üzerine hâkim birinci çocuğa :

- Oğlum sen aynayı kaça aldın, demiş. Çocuk:

- Yüz liraya, cevabını vermiş. Hâkim çocuğa yüz lira uzatarak :

- Al yüz liranı, senin bir zararın yok, demiş. Hâkim ikinci çocuğa dönerek:

- Sen halıyı kaç paraya aldın, diye sormuş. Çocuk:

- Yüz yirmi liraya efendim, demiş. Ona da yüz yirmi lira vererek:

- Sen de paranı al, demiş. Üçüncüye de:

- Oğlum kız senin hakkındır. Çünkü senin limonun kesilmiştir, bir daha yerine gelmez, demiş. Çocuk da kıza sahip olmuş, evlenmişler mutlu mesut yaşamışlar.