Dağınık Oda Okuma Masalı

Dağınık Oda

Pembe, Emre ve Gülce, Pembelerin evinde oynuyorlardı. Oyunun sonuna doğru, mutfaktan mis gibi kurabiye kokusu gelmeye başladı. Derken Zahide nine içeri girdi.
‘‘Kurabiyeler hazır! Ama onları yemek için önce odanızı toplamanız gerekli’’ dedi.
Çocukların yüzü asıldı. Çünkü bir an önce, kurabiye yemek istiyorlardı. Pembe hemen atıldı:’’Nine, o zaman yapılacak işleri paylaşalım. Ben defterleri, kitapları toplayayım. Gülce, çıkardığımız kıyafetleri dolaba koysun. Emre de, oyuncakları oyuncak sepetine doldursun. Böylece işler daha çabuk biter.’’

Zahide nine, buna kendi aralarında karar vermeleri gerektiğini söyleyerek mutfağa gitti. Biraz sonra çocuklarda mutfağa geldiler. Ama Pembe’nin yüzü asıktı. Pembe ve Emre üzerlerine düşen görevi yaparken Gülce, beceremediği için kıyafetleri istenilen yere yerleştirememişti. Aslında Gülce Pembe’den yardım istemişti. Pembe ise herkes gibi Gülce’nin de kendisine verilen görevi yapması gerektiğini söylemişti.

Kurabiyeler yenirken Pembe, olayı ninesine anlattı. Sonra ‘’Gülce işini tam yapmadı. Ama oda kurabiye yiyip keyfine bakıyor. Haksızlık Bu!’’ diye içini döktü.

Zahide nine tam sırası diye düşünerek bir masal anlatmaya başladı…

‘’Eski zamanlarda bir çiftçi yaşarmış. Çiftçinin bir eşeği, bir de

Sponsorlu Bağlantılar

atı varmış. Ama çiftçi atını daha çok severmiş. Gün gelmiş, çiftçi eşyalarını yeni yaptığı evine taşımaya karar vermiş. Halıları, bohçaları, yorganları, yastıkları eşeğin üstüne yüklemiş. Atın sırtına ise sadece bir küfe yerleştirmiş. Oysa at eşekten daha güçlüdür. Daha çok yük taşıyabilir. Ona yüklese ya ! Adam ‘aman ‘ demiş, ‘ne olacak! At daha değerli hayvan. Yük taşıyarak onu yormayayım.’

Birlikte yola koyulmuşlar. Derken eşekçik yorulmuş. Çok geçmeden de olduğu yere yığılıvermiş. Çiftçi şaşırmış. Köye ulaşmak için gidecekleri daha çok yol var imiş. Mecburen eşeğin sırtındakileri atına yüklemiş. Üstelik eşeğini de orada bırakamazmış. Tutmuş, baygın eşeğini de atın sırtına yüklemiş. Ertesi gün çiftçi bakmış ki at da iyice güçten düşmüş. Eğer çiftçi baştan hayvanlarına adaletli davranıp onlara kaldırabilecekleri kadar yük verseymiş, başına bunlar gelmeyecekmiş.’’

Diğerleri gibi Pembe de Zahide nineyi dikkatle dinlemişti. Gülce’nin onlara haksızlık etmediğini, sadece aralarındaki iş bölümünün yeterince adaletli olmadığını anladı. Eğer her birine yapabileceği kadar iş verilmiş olsaydı, geride dağınık bir dolap kalmayacaktı. Şimdi dolabı düzeltmek için, küçük ve adil bir iş bölümü daha yaparak düzenli bir odaya kavuşabilirlerdi.