Gelincik Ve Bebek Hikâyesi-Öyküsü
Yıllar önce genç bir kızla bir erkek evlenmişler. Genç aile ormanın kenarında yalnız ve kendi başlarına bir hayat sürüyorlarmış. Derken kocasının vadesi yetip vefat eden kadıncağız hayatta yalnız kalmış. Çaresiz kadere rıza göstererek hayatın çilesini yalnız başına yüklenmek zorunda kalmış. Artık o, biricik evlâdı ile birlikte ve ondan bir an bile ayrılmadan hayatını sürdürmeye başlamış.
Bütün acısını onunla paylaşıyor, onunla dertleşiyor ve onunla avunuyormuş. Derken bir gün bebeğiyle birlikte ormanda dolaşırken yavru bir gelincik bulmuş. Hem yavru gelinciğe yardımcı olmak ve hem de onun kendilerine bir arkadaş, bir ses ve bir dost olabileceğini düşünerek eve getirmiş. Evlerinde artık üçüncü bir eğlenceleri olmuş.
Gelincik hem bebeğe arkadaşlık yapıyor hem de kadına ses oluyormuş. Gelincik onlara onlar gelinciğe öylesine alışmışlar ki artık o da adeta aileden biri haline gelmiş. Gelincik aileye ayrı bir renk ve ayrı bir huzur katmış. Derken günün birinde kadıncağız çocuğunu gelincikle yalnız bırakarak ormana gitmek zorunda kalmış. Aslında bu duruma gönlü hiç razı değilmiş ama başka çaresi
Sponsorlu Bağlantılar
de yokmuş. Ormanda epey bir süre oyalanan genç kadın işini bitirdikten sonra evinin yolunu tutmuş. Bir taraftan da evde yalnız bıraktığı biricik evladını düşünüyormuş. Acaba kendisine bir şey oldu mu diye merak ediyormuş. Bu endişe içerisinde eve ulaşmış. Evinin kapısına tam vardığında bir de ne görsün! Gördükleri karşısında şaşkına dönen kadın yerde ağzı kanlar içerisinde yatan gelinciği görünce hiç düşünmeden üzerine saldırarak onu hemen orada boğarak öldürmüş.
Aradan kısa bir süre geçtikten sonra diğer odadan çocuğunun ağlama sesini duymuş ve heyecanla odaya koştuğunda heyecanı bir kat daha artmış. Bir de ne görsün çocuğu beşikte yatıyor ve beşiğin hemen yanında kocaman bir yılanın cansız cesedi durmuyor mu? O an yaptığı hatayı anlamış. Ama artık iş işten çoktan geçtiği için yapacak bir şey de yokmuş. Hiç düşünmeden verdiği kararın bedelini çok ağır bir şekilde ödemiş.
BİZLER DE GÜNLÜK HAYATIMIZ DA BUNA BENZER HATALAR YAPMIYORMUYUZ ACABA!
“ÖNYARGILARI YIKMAK ATOMU PARÇALAMAKTAN DAHA ZORDUR” Albert AİNSTAİN