Gerçek Dünya Okuma Masalı

Gerçek Dünya

Pırıl pırıl guneşli bir gündü. Bütün çocuklar dışarıda oyun oynuyordu. Kuş sesleri çocuk seslerine karışmış harika bir müzik gibi insanın ruhunu iyileştiriyordu. Ama bütün çocuklar dısarıdaydı demek pek doğru olmazdı. Çünkü hepsi dışarıda oyun oynayıp günün tadını çıkarmıyordu. Faruk, evinden dışarı çıkmamıştı. Ne mi yapıyordu?

 

Yeni aldığı bilgisayar oyununu oynuyordu. Kendini öyle kaptırmıştı ki annesinin ona seslendiğini bile duymuyordu. Annesi çareyi Faruk'un yanına gelmekte buldu.

 

- Faruk sana sesleniyorum.Duymuyor musun?

- ...

 

- Faruk sana diyorum.

 

Annesi, Faruk'un omzuna elini koyunca Faruk irkildi "A anne sen ne zaman geldin" dedi

 

Annesi şaşkınlıkla "Benim burda olduğumu farketmedin mi?"

 

"Kusura bakma anne ama oyun o kadar heyecanlı ki. Bak bir takım oluştuyorsun. Mesela bunlar benim takımım yani arkadaşlarım. Onlarla bir köy kurduk beraber orayı geliştiriyoruz."

 

"Oğlum neden dışarı çıkmıyorsun? Bak dışarıda ne kadar güzel bir hava var. Arkadaşın Ömer seni dışarı çağırmak için gelmiş."

 

Faruk'un annesi içeriye seslendi "Ömer gelsene buraya"

 

Kapıda zıpır bir çocuk belirdi.

 

"Faruk, gelsene dışarıya. Oyun oynuyoruz"

 

Faruk gözlerini bilgisayardan ayırmadan

 

- Ben de oyun oynuyorum zaten

 

- İyi ama burada tek başınasın

 

- Hiç de bile bak 5 tane arkadaşım var aynı takımdayız.

 

- Hani neredeler?

 

- Amma da safsın gerçek değil yani gerçek ama kendi bilgisayarlarından oynuyorlar. Aman öyle bir şeyler işte

 

- Bak biz dışarda çok eğleniyoruz. Takım kurduk. Yakar top oynuyoruz kaybedenler kazananlara dondurma ısmarlayacak. Ödüllü yani.

 

- Benim oyunum da ödüllü kazanan bütün buraların sahibi olacak.

 

Ömer daha fazla konuşmadı zaten biran önce de oyuna dönmek istiyordu. Faruk'un annesine bakıp "Allah sana sabır versin teyze" diyip gitti.

 

Faruk'un annesi umutsuzca odadan çıktı. masalsitesi.com

 

Faruk, olanlara

Sponsorlu Bağlantılar

aldirmadan oyununu oynuyordu.

 

Vakit bir hayli geçti. Faruk hala büyük bir dikkatle oyununu oynuyordu. Yemek bile yememişti. Faruk, oyununu oynarken birden elektrikler kesildi. Faruk'un şaşkın yüzü bilgisayarın kara ekranında belirdi. Faruk öfkeyle "Hayır ya olamaz tam en güzel yerinde of!" dedi

 

Onun bağırışlarını duyan annesi;

 

- Ne oldu neden bağırıyorsun?"

 

- Anne ya inananamıyorum oyunum yarım kaldı of ya

 

- Faruk zaten sabahtan beri oynuyosun yemek bile yemedin gel yemek ye

 

Faruk istemeye istemeye mutfağa gitti karnını doyurdu. Yemek yedikten sonra yapacak bir şeyler bulmalıydı. Elektrikler yoktu, bilgisayar oynamayamazdı. Odasına gitti yatağına uzandı. Bir süre tavanı izledi. Sonra kalktı, kitaplarına baktı. Çok fazla kitabı yoktu çünkü kitap okumayı sevmezdi. Oyuncaklarıyla oyanamaya karar verdi. Bütün oyuncaklarıni yere serip oynamaya başladı. Bir süre sonra ondan da sıkıldı. Annesine bakmaya karar verdi. Annesi içerde arkadaşıyla oturuyordu. İçeri hiç girmemeye karar verdi. Sıkıntıdan patlayacaktı. Yapacak hiçbir şey yoktu. En iyisi elektriğin gelmesini beklemek diye düşündü. Yatağına oturup beklemeye başladı ama nafile elektriğin gelecegi yoktu. O sırada dışardan gelen çocuk kahkahalarını duydu. Bunlar arkadaşlarıydı. Faruk onları izlemeye başladı. Onlar güldükçe Faruk'un yüzünde de istemsiz bir gülümseme oluşuyor o da gülüyordu. Arkadaşları ne kadar da mutlu görünüyordu.

 

Faruk da onların yanına gitmeye karar verdi. Hızla salona koştu. Misafire hoş geldiniz dedikten sonra annesine "Anne dışarı çıkabilir miyim oyun oynamak için?" dedi. Annesi hayretle kafasını olur anlamında salladi. Faruk hızlıca ayakabılarını giyip dışarı çıktı. Arkadaşları oyunu bitirmiş dondurmalarını yiyorlardı. Faruk'u görünce şaşkın şaşkın baktılar. Faruk utana sıkıla "Ben de sizinle oynayabilir miyim?" dedi. Ömer muzipce "Ne oldu arkadaşlarının pili mi bitti?" dedi. Diğer çocuklar güldüler ama Faruk da güldü. Sonra "Evet halbuki gerçek arkadaşların hiçbir zaman pili bitmez değil mi?" dedi. Diğerleri de gülerek Faruk'u aralarına aldılar. Faruk da bir dondurma aldı hep beraber sohbet edip oynadılar. Faruk o gün çok eğlenmişti

 

Yazar: Ayşegül Korucu