Kuş ve Kunduz Masalı
Bir varmış bir yokmuş. Develer cüce iken, cüceler berber iken çok sevimli bir orman varmış. Bu ormanda bulunmayacak bir şey yokmuş. Meyveler, su pınarları, güzel ağaçları ve eşsiz görüntüsüyle ünlüymüş burası.
Ancak burası göründüğü kadar neşeli bir yer değilmiş. Çünkü burada tehlikeli bir sürü varmış. Bütün hayvanlar bu sürüden korkarmış. Çünkü bu sürüyü kral aslan yönetiyormuş.
Nedeni ise; bir gün aslan ormanda tilki ve yılanla dolaşmaya başlamış. O sırada bir kunduz görünmüş. Kunduz, aslanı bile fark etmeden önünden geçip yitmiş. Kral ilk önce çok sinirlenmiş.
"Kimse beni görmeden gidemez!.."
Hızlıca koşmaya başlamış. Ama o da ne! Bir kuş gagasını gözüne batırmaz mı! Aslan acıdan gözünü yolmuş. O sırada kuş uçup gitmiş. Aslan kral sinirden çatlamış. Sonra tahtından bir anda kaybolmuş. Herkes onu aramaya başlamış.
O sırada kral aslan kurtlardan,tilkilerden ve yılanlardan oluşmuş bir sürü yapmış. Bu sürü her gördüğünü yediğinden ormanın neşesi kaybolmuş. Geriye korku kalmış. O ormanın adı da "Korku Geziyor"olmuş.
Aslan her yediğini öfkeli yiyormuş. Eğer birisi tatsız getirirse kendisi öbür dünyaya gidiyormuş. Aslan huzurluymuş ama kuştan
Sponsorlu Bağlantılar
hesabını almak istiyormuş. Bu yüzden kuş uyurken kurt onu iple yuvaya bağlamış.
Aslan yılanı bulmuş, ona "Git ve sabah yuvada bağlı olan kuşu öldür, bana getir!" demiş. Yılan sabah olunca yola koyulmuş.
Kuş sabah uyanmış, bir de ne görsün?! Ayağı bağlı yuvaya, bir de yılan gelmesin mi! Kuş ötüp yardım istemeye başlamış.
Ötüşünü duyan kunduz, herkesten yardım istemiş. Ama hepsi yılandan korkuyormuş. O zaman kunduz "Kendim giderim!" demiş.
Hızlıca yuvaya koşmuş. Birde ne görsün! Yılan kuşa çok yaklaşmış. Meğer kuş onun arkadaşıymış da kunduz gelmiş yanına.
Hızlıca kunduz ağacı ikiye ayırmış. Ağaç düşmüş. Ama yılan, kuşu ısırıp ağzına almış. Kuş çok kesik nefes alıyormuş. Kunduz bir zıplamış ve "Bom!" diye yılanı bölmüş. Yılan oracıkta çok yaralanmış. Hızla sürünerek kaçmış.
Kunduz, arkadaşına bakmış. Kuştan artık soluk çıkmıyormuş. Kunduz üzülerek gitmiş.
Ertesi gün kapısı tıklanmış. Kunduz kim diye gittiğinde gözlerine inanamamış. Çünkü arkadaşı hayattaymış!
Ondan sonra aslan öfkeden patlamış, sürü dağılmış. Herkes aslanın öldüğüne çok sevinmiş. O günden sonra ormanın adı "Mutluluk" olmuş. Bir daha hiç kimse kral olmamış.
Kunduz ve kuşun dostluğu da sürmüş gitmiş...
SON