Bir zamanlar ortada boş boş gezen insanların olduğu bir ülke varmış. Bu ülkenin adı, tembeller ülkesiymiş. Bu ülkede okula giden yokmuş. Çalışan yokmuş. Zaten, okula gitseler bile bir şey anlamazlarmış ki. Bu ülke öyle zengin ülkelerden değilmiş. kıt kanaat geçinirlermiş insanlar, ama akıllarına gelmezmiş ki çalışmak.
Bir gün başka bir ülkeden Eymen diye bir çocuk gelmiş. Çocuk hem çok çalışkan, hem de çok tatlı imiş. Eymen halkın haline acımış, onları doğru yola getirmeye çalışmış.
İşte olaylar ondan sonra olmuş.
Halk iki tarafa ayrılmış...
Bazıları
-Arkadaşlar çocuğu dinlemeliyiz derken,
Bazıları ise
-Amaaan
Sponsorlu Bağlantılar
boşverin siz, küçük bir çocuğun sözüne mi kanacağız, bize ne biz böyle de iyiyiz demiş.
Ülkede savaş çıkacak dereceye gelmiş...
Bu ülkenin padişahı bile yokmuş ki onları ayırsın. Sonunda Eymen ortaya çıkmış.
-Ne yapıyorsunuz amcalar, ağabeyler, teyzeler, siz aynı ülkenin insanlarısınız. Birbirinize böyle davranmamalısınız deyip onları barıştırmış. Hani Eymen onları doğru yola getirmeye çalışmıştı ya o da olmuş.
Çalışmayı kabul etmişler.
Hataları olduğunu anlamışlar.
Çalışmayı, eve ekmek götürmeyi yeğlemişler.