Yazar Mert ÇÖLOK'un Hayatı Hikâyesi-Öyküsü

Merhaba sevgili okurlar. Ben Mert ÇÖLOK. Bu siteye uzun zamandır masal yazıyorum. Beş tane masaldan sonra altıncısını Dini hikaye olarak kaleme aldım. Ki daha yazacağım ve yazdığım masallar ömür boyunca bu siteye yazılacaktır. Düşündüm, Taşındım... Benim bu kadar masalımı okumaya doyamayacağınızı hissederken aceba hayatımı merak ediyorsunuzdur diye düşünerek size kendi hayatımı anlatacağım: Ben 16 Kasım 2001 tarihinde Yenimahalle Zübeyde HAnım Doğum Evi'nde Dünyaya Gözlerimi açtım. Ben erken doğdum. Tam 6,5 aylık! Evet YAnlış işitmiyorsunuz Taaaaaam 6,5 aylık! Çok zor bir bebeklik geçirdim. Bebekken Gözlerimden rahatsız olduğum MOp hastalığına yakalandım. Ondan sonra görme engelli oldum. Neyse öyle böyle zor bir bebeklik geçirdim ve çok zor konuştum. Geç konuştum. Neyse 7 yaşımdan önce kreşe gittim. 7 yaşında okula başladım. Okulda başta çok iyi anlaşıyordum arkadaşlarımla. Arkadaşlarımın isimlerini de merak ediyorsunuzdur şimdi onları açayım: Betül, Ceyda, Hüseyin, Gencer ve Özgün... Tabii ki Hüseyin isimli arkadaşı anmadan olmaz. Ben bu arkadaşlarla iyi geçinirken birgün Kurt Baba oyunu oynuyoruz. Oynarken oyunun sonunda "Sizi yicem!" deyince hemen Özgün arkadaşımın kulağını ısırdım. Bu olaydan sonra Özgün arkadaşımla düşmanlık başladı. Bir iyi olup bir kötü oluyorduk. Gencer denen arkadaşımla da öyle. Ama onunla kızıp kızıp barışıyorduk. Okul hayatım çok zor geçti. Sınavlardan yüksek not almadım mıydı; hemen azarlanıyor ve birazda dövülüyordum. Hep Bana Özgün örnek gösteriliyordu: "O da Görme Engelli, o yapabiliyor, sen neden yapamayasın? Senin ondan neyin eksik?" Neyse kıza dövüle kıza dövüle orta okul yıllarıma geldim. O zamanda daktilo kullanmak bizler için çok kolaylık. EEEEEEEE hâliyle Matematik ve Fen dersleri var. Bu dersleri yapmak için Daktilo gerekli. Neyse efendim, Daktilo kullanmamızı istemeyen Bir Özgün'ün annesi ile kavgamız var... NEyse efendim Daktiloda kullandık. Sizin bildiğiniz Daktilolardan değildi bizim daktilolar; Braille Daktilo olarak geçen Daktilolardan... Biz okumayı yazmayı Braille olarak öğrendik. Louis Braille tarafından icat edilen Braille Alfabesi ile. Onun

Sponsorlu Bağlantılar

hayatını İnternetten okuyabilirsiniz.... Neyse birgün hocamız olan Yeşim Hoca, -biz ona öğretmenim-derdik, bizi serbest bıraktı. Derste yazı yazacaktık. ben ne yazdım beyenirsiniz: Salak, Manyak,... Hoca ile konuşurken hoca bunları gördü.Bir daha yazmadım. Annemden okkalı bir azar yemiştim. Hiç unutamıyorum... Orta okul yıllarımın en rahat zamanını 7. ve 8. sınıflarda geçirdim diyebilirim. Çok güzel bir zamandı... Arkadaşlar yönünden olsun, öğretmenler yönünden olsun. Dersler yönünden olsun... O kadar iyiydi ki...! Hatta bir Ortaokul arkadaşımla hâlâ görüşüyoruz. Ortaokul zamanı kavga-gürültü ile yedinci ve sekizinci sınıfa kadar geçti. HEpsini anlatıp sizin canınızı sıkmayacağım. NEyse sınavlardan bahsedeyim sizlere: Sınavlar güzel olurdu. Hocalar soruları okur ve bizde cevabı yazardık. Ben Test çözmeyi Ortaokul zamanında öğrendim. Onun dışında ben hep klasik sınav oldum. Herşey güzeldi taaki Teog sınavına kadar. Sınavda Matematik ve İngilizce ve Fen bilgisi hocaları branş hocalar değildi. Çok zorlandım. Telaffuz İngilizcede önem taşıyordu bizim için. İkinciye mazerete girince her şey düzeldi. Liseye başladım 2016 yılında.... Mamak Güzel Sanatlar Lisesi. Mimar Sinan'a atfedilen lise. Neyse orada da dersler güzel geçiyordu. Taaaki üniversite sınavına girene kadar... Gerçi- notlar- yüzünden İngilizce hocamla kavga etmişliğim vardır.- Neyse üniversite sınavına girmeden önce hocalarım hep aynı şeyi söylüyorlardı: "Sen 100 al geçersin." Halbbuki öyle olmadı. Yüz ve üzeri aldım ama geçemedim. Neymiş efendim sekiz yüz bin barajına takıldım. İkinci kez daha girdim ve bu sefer geçtim. Şimdi benim ne işle meşgul olduğumu da merak ediyorsunuzdur. Ben sitede yayımlanan masallardan da anlaşılacağı üzere Müzik Öğretmenliği adayıyım. Üniversiteyi Gazi'de kazandım. Gazi Üniversitesi'nde okuyorum şimdi 2. Sınıfım. Çocuklar; gençler; yetişkinler ve yaşlılar. Hayatınızın kıymetini biliniz! Bende her şey vardı. Çok mutsuzdum çünkü hayatımın kıymetini bilemeden bu günlere geldim. -Bu arada söyleyim- Benim kardeşim hiç olmadı. Masalları yayımlaynan yazarın hayatını okuyorsunuz şu an... Umarım beğenirsiniz...