Düşman Köyler Masalı

Bir varmış bir yokmuş. Kaf Dağı’nın eteklerinde, deliye akıl veren çokmuş. İnsanlar, yoksulluklarını kokan ağızlarında geviş getirir, beşikler sallanır, ninniler söylenirmiş. Uç bucak gidenin hakkına helal, kış bucak oturana zeval gelirmiş.

 

Nuh'un gemisinin battığı balçığın tam ortasında birbirine düşman iki köy varmış. İnsanları birbirlerini sevmez; nefret iki köy halkının da aralarındaki en afili alfabe oluvermiş.

 

Bir gün yaşlı çirkin bir cadı, kirli beyaz kedisiyle kara beyaz bir büyü salmak için çıkmış yola. Düşman köy olarak adlandırılan bu köye gidecek ve kralın isteğiyle yıllardır süregelip hiç de saf olmayan bu nefreti sona erdirecekmiş büyüsüyle. Cadı, gölge misali peşinden gelen kedisiyle ormanın derinliklerinde ilerlerken aynı zamanda kara bulutlar, amansız şimşekler, önünde diz çöktürten kıvılcımlar bulunuyormuş etrafında. Gökte şimşekler, yerde alevler derken cadı bu iki köyün sınırına varmış. Büyüsünü yapmak için asasını kaldırdığı sırada yoldan geçen bir çocuk anneannesinin kendisine anlattığı masaldaki karakteri bizim cadıya benzeterek,

"Dev

Sponsorlu Bağlantılar

karısı, dev karısı!" diye bağırmış. Çocuk öyle şiddetli bağırıyormuş ki, iki köy de ayağa kalkmış. İnsanlar çocuğun sesine doğru ilerlerken cadının şaşkın yüzüyle karşılaşmış.

 

köyO gün orada iki köy halkı da cadıyı köyden uzaklaştırmak için birbirlerine olan nefretlerini cadıya yöneltip birlik olmuşlar. Adeta savaş alanına dönen sınır, birlikten kuvvet doğar değil, nefretten kuvvet doğara dönüşerek atalarını bile şaşırtmışlar. masalsitesi.com Büyük uğraşlar sonucunda cadıyı köyden kovmayı başaran düşman köyler, istemsizce sevinçlerini birbirleriyle paylaşmış, birlik olunca yaşamanın daha kolay olduğunu fark etmişler.

 

 O günden sonra ne düşman köy diye bir şey kalmış ne de sınırlar ne de nefret… Birbirlerine birlikle bağlanan köy halkı gelecek yılları da gerek eğlenceler gerekse düğünlerle geçirmişler. Sonsuzluk kısa süreliğine ağırladığı nefreti bu insanların kalplerine hançerlemiş. Sevgi sonsuzluğa selamını vermiş ve böylece gökten üç elma düşmüş. Biri sana, biri bana, zehirlisi de kötü cadıya.